kim bu kaan?
iletişim

bana ulaşın

Bana ulaşmak için aşağıdaki formu veya kaanfakili[at]gmail.com e-posta adresimi kullanabilirsiniz.


İsim:
E-Posta:
3 + 8 =
Site:
Konu:
Mesaj:

Kaan Fakılı

Merhaba. Ben edebiyat öğretmeni Kaan Fakılı. Kendime dair yazdıklarımla buradayım. Yazdıklarımı okursan sevinirim. Benim kim olduğumu merak ediyorsan bu sayfaya bakabilirsin.

Beni Instagram’da Takip Edin

Vaveyla. . Her zamankinden hem daha çok susmak h

Vaveyla. .

Her zamankinden hem daha çok susmak hem daha çok bağırmak, çığlık atmak geçiyor içimden. .

Gurbet. .

Bir yanım kaçmak istiyor hiç durmaksızın, soluk almadan hatta bir boğum nefese ihtiyaç duymadan, öte yanım kök salmak istiyor bu bitimsiz topraklarda. .

En çok susmanın mı yoksa konuşmanın mı hayırlı olacağını bilemeyenlerdenim. .

Meramımı anlatmaya Türkçem yetmeyecek, biliyorum. .

Ne acının düştüğü kor yüreği anlayabileceğim ne acının ne olduğuyla ilgili fikrim olacak ne de bu acıların neden hep sıvasız evlere düştüğünü bilebileceğim. Yalnız "vatan sağ olsun" diyebileceğim, paylarına ancak bu düşen tüm kalanlar gibi. .

Allah yolunda öldürülenlere “ölüler” demeyin. Bilakis onlar diridirler, fakat siz hissedemezsiniz. (Bakara 154) .

#idlib #mehmetçik #şehit #şehitlerölmezvatanbölünmez #vatansagolsun #mehmetçiğinyanındayız #kaanfakılı #kelimeler #şiirsokakta #şiir #okumak #sözler #okumakgüzeldir

“Haritanın en beyaz noktasına kan düştü,/ K

“Haritanın en beyaz noktasına kan düştü,/ Kırıldı adaletin kılıcı; kalkan düştü, /
Mahkumlar yargılıyor; hakimler mahkum şimdi, /
Hakların temeline sanki bir volkan düştü” N.G. .

Aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Vatanımızın başı sağ olsun. .

#idlib #idlip #şehit #şehitlerölmezvatanbölünmez #şehitlerölmez

Pürüzsüz dili ve muhteşem anlatımıyla bir Ta

Pürüzsüz dili ve muhteşem anlatımıyla bir Tarık Tufan romanı. Kurgusu, şaşırtıcı sonu ile bir solukta okunabilen bir roman. .

Tarık Tufan’da tam olarak neyi çok sevdiğimi bilemiyorum ama roman beni ilk sayfada yakalıyor ve sonuna kadar bırakmıyor. Bu belki bir düşüş imgesi olabilir belki dili belki de kurgusu. Beni dehlizlerinde bir gezintiye çıkardığı aşikar. .

Roman bir anlatıcı ağzından ilerliyor. Kahraman anlatıcı, yaşadığı bir dizi olayı ileri ve geri kırılmalarla anlatıyor. Bu da okumaya keyifli bir tat veriyor. .

Romanda kahramanın bir adı yok. Adı olmayan kahramanlar bana hep yazarından bir şey taşıyormuş hissi veriyor. Hoş, her roman yazarından mutlaka birçok şey taşıyor ama sanki yazar bununla bize, biraz beni hissedin, benim satır altlarımı okuyun, diyor. Beni duyun diyor. Bunu Peyami Safa’nın Dokuzuncu Hariciye Koğuşu’nda da hissetmiştim. .

Romanda en muamma karakter Saatçi Nurettin Efendi. Her romanda bu karakterden bir tane olmalı. İnsana huzur veriyor. 😊 .

Her yazıdan sonra keşke şuna da değinseydim çok şey oluyor ama sözün kısası makbul. Okuyun efendim. 😊 .

Sevgiler. . @tarik_tufan
#tarıktufan #anna #hayalmeyal #saatçinurettinefendi #peyamisafa #dokuzuncuhariciyekoğuşu #roman #neokuyorum #okuma #okumak #okumaközgürlüktür #kitapönerisi #kitapkurdu #kitapönerileri #edebiyatöğretmeni

Sene kaçtı, kaç yaşındaydım bilmiyorum. Tahm

Sene kaçtı, kaç yaşındaydım bilmiyorum. Tahminimce 3 4 yaşındaydım. Yaklaşık 30 sene olmuş. .

Ne çizdiğim, ne çizmeye çalıştığım konusunda da hiçbir fikrim yok. Yıllar sonra ansızın karşıma çıkan bu kitabın eprimiş sayfalarında gördüğüm bu çizimler bu 30 senemi tekrar yaşattı bana. Oturduğumuz evleri; ilkokulu, ortaokul ve liseyi; mahalleden arkadaşları; kızdıklarımı, sevdiklerimi falan. .

Geçmişte yaşamanın yükünü omzunda taşıyanlardan değilim. Sadece çocukluğumu, ilk gençliğimi her yönüyle sevmenin tadını çıkarmaya ve kendimi tanımaya çalışıyorum. .

Sevgiyle. .

#çocukluk #nostalji #resimçizmek #edebiyatöğretmeni #hikaye #öykü #kısahikayeler

Mustafa Kutlu ile ne zaman tanıştığımı, ilk

Mustafa Kutlu ile ne zaman tanıştığımı, ilk hangi kitabını okuduğumu hiç anımsamıyorum ama onun içimde kapanmayan bir yara olduğu ise aşikar. Bitmeyen yüksek lisans tezimin konusuydu Mustafa Kutlu. Metinlerini göstergebilimsel açıdan değerlendirmem gerekiyordu. O döneme kadar yayımlanmış bütün kitaplarını okumuş, çeşitli notlar almış, hatta kendisiyle tanışma fırsatı dahi bulmuştum. .

Bir yazar üzerine çalışma yapmanın en kritik noktası, yazarı okurken onunla bağ kurmak noktasında takındığın tavır oluyor. Eğer yazardan fazlaca etkilenir, onun fikirlerine katılmaya başlarsan geçmiş olsun. Akademik bakışını kaybetmiş, yazarı tanıtmaya, herkese okutmaya çalışmaktan öte bir şey yapamayacaksın demektir. Ben de tembellikle desteklediğim bu durum sebebiyle tezimi ilerletemedim. .

Mustafa Kutlu’yu anlatmak gerçekten zor. Çünkü onun eserleri oldukça basit gibi görünen ama etkileyiciliği çok yüksek eserler. Hemen her kitabını bir iki günde okuyup kenara koyuyorsunuz. Kitap bittiğinde içinizde hüzünle karışık bir huzur oluyor. .

Kutlu’nun dili oldukça sade. Üslubu her kitabında hemen hemen aynı. Sizinle konuşur gibi yazıyor. Zaten eserlerini bir kahvede otururken veya denizi izlerken yazdığı da malumunuz. Modern meddah diyoruz kendisine. .

Ben Mustafa Kutlu’yu öykünün Yunus Emre’si olarak tanımlıyorum. Onun şiirleri gibi sehlimümteni örneği. Yani yazılması kolay görünen ama yazılamayan eserler yazmak. 😊 Fazla akademik gitmeyim. .

Efendim, Mustafa Kutlu okuyun. Okuma alışkanlığınız yoksa size bunu kazandırır. .

Toprağı, bahçeyi, insanı, huzuru yakalamak için Mustafa Kutlu okuyalım, okutalım. 😊

Sevgiler... .

#mustafakutlu #tarlakuşununsesi #yunusemre #sehlimümteni #hikaye #öykü #okumaközgürlüktür #okumaköşesi #okumakgüzeldir #okuma #neokuyorum #kitapönerisi #kitapkurdu #kitapönerileri #edebiyatöğretmeni

Eylül birkaç gündür hasta olduğu için pek bi

Eylül birkaç gündür hasta olduğu için pek bir şey yemiyor. Biz de en azından bir yumurta yesin diye kırk takla attık bu sabah. .

Eylül’e bazen herhangi bir şey yedirebilmek için yediği şeyin hikayesini anlatmamı çok seviyor. Ispanağın tencereye girme hikayesi, çuprayı ilk pişiren adam, pırasayı pişirerek de yiyebileceğini keşfeden köylüler mesela. Bugünün hikayesi de babasının küçükken yumurta toplama hikayesi oldu. Hem de güzel bir #tbt tadında. .

İlkokuldayken Aktepe’de dubleks bir evde oturuyorduk. Genişçe bir bahçesi ve bahçede irili ufaklı meyve ağaçları vardı. Perşembe pazarından birkaç tane civciv alıp bahçeye inen merdivenin altındaki kömürlüğe koyduk. Onlar büyüyene kadar sabırla beslemeye devam ettik. Büyüyüp, salınıp gürbüz bir tavuk olduklarında artık besleme sırası onlara gelmişti. .

Bir sabah bahçede alık alık dolaşırken ağacın köşesinde tavuk yumurtası buldum. Bu, bizim tavuklardan aldığımız ilk yumurtaydı. Buna ne kadar sevindiğimi anlatamam. Sanırsınız ki o yumurta som altındandı. .

O yaşlarda bir çocuğun dünyasının nasıl olduğunu tahmin edersiniz. Benim dünyamda bu yumurtalar ve tavuklar önemli bir yer tutuyordu. Sabah kalkıp daha yüzümü yıkamadan tavukların yanına gitmek, sabahın hasılatını toplamak, onlara yem vermek ve bahçenin sağında solunda yumurta aramak benim için müthiş bir etkinlikti. .

Şimdiki neslin bir tavuğu sabırla besleyip onun yumurtalarını toplamak gibi yaşama dair birçok şeyden mahrum olması üzücü. .

Eylül, bu hikayenin ne kadar gerçek ne kadar masal olduğunu anlayamadı tabii. Ama hikayeyle birlikte bir yumurta bitti. Eylül’ün henüz anlayamadığı ama ileride yaşayacağı bir şey de modern hayatın insanları yeniden ilkel çağlardaki gibi avcılığa zorladığı. Organik yumurta, organik yağ, organik domates avcılığı. .

Yumurtalar Yıldız ablanın tavuklarından. Yıldız ablaya ve tavuklarına teşekkür ediyorum. .

Sevgiyle.
#tbt #hgg #yumurta #organikürünler #organikyumurta #geçmişgünler #nostalji #öğretmen #türkdiliveedebiyatıöğretmenliği #hikaye #masal #eylül #aktepe #keçiören #çocukluk

Biraz sessizlik lütfen. . Kolaj yaptığım gör

Biraz sessizlik lütfen. .

Kolaj yaptığım görseldeki kişilerin sanırım tek bir ortak özelliği var: sosyal medyada gayriihtiyari fenomen olmaları. Kimi bir cinayete kurban gitti kimi katil zanlısı olmaktan yargılanıyor. Kimi sempatikliği ile konuşuldu kimi çaresizliğiyle kimi de zekasıyla. Roller farklı farklı olsa da hepsinin ortak noktası kendilerini tatmin etmek isteyen sosyal yorumcuların, sosyal paylaşımcıların hedefi haline gelmesi. .

Gündeme bomba gibi düşen bu isimler dakikalar içerisinde bütün sosyal medya hesaplarında yüz binlerce defa paylaşılıyor. Bu paylaşımlara milyonlarca yorum yapılıyor. Yardım etmek istiyorum nasıl ulaşabilirimcilerin, ah ben orada olacaktımcıların, yolu yol değilcilerin, sosyal deneycilerin, iyilik abidelerinin süslediği yorumlar. Kahramanlar gündemde kaldığı sürece konuşanlar. Ekrandan kayboldukları anda yorum yapanların da yeni ekran yüzü aradığı platformlar. Sizce de hem kendimize hem onlara hem de topluma fazlaca haksızlık etmiyor muyuz? Biraz riyakar davranmıyor muyuz? .

Ne diyor yazar, iyiliğin gösteri değeri iyiliğin kendi değerinin önüne geçti. .

Biraz sessiz olalım. Acısı olan acısını, mutlu olan mutluluğunu biraz sessiz yaşasın lütfen. Başkasının acısına, hüznüne ve mutluluğuna saygımız olsun. .

Sevgiler. .

#atakan #kadirşeker #ahmet #sosyalmedya #fenomen

Okuyarak bir yerlere gelinebileceğine inanan herk

Okuyarak bir yerlere gelinebileceğine inanan herkes ilkin bilgi yüklü kitaplara yönelir. Sözgelimi siyasi bir olayla veya bir savaşla ilgili tüm malumatın bir hap gibi bir araya getirildiği birkaç kitap okuyarak o bilgileri öğrenip yollarına devam etmek isterler ancak bilmezler ki hiçbir ders kitabının yazmadığını romanlar ve hikayeler anlatır. Hiçbir ders kitabının hissettirmediğini romanlar ve hikayeler hissettirir. .

Çanakkale Savaşı hakkında ders kitaplarında yıllardır bir şeyler okuyoruz. Ancak bunların hiçbiri herhangi bir romanın veya hikayenin 82. sayfasında üç kardeşin ardı ardına cephede öldüklerini söylediği kadar etkili olamaz. Üstelik 81. sayfada çocuklardan büyüğünün düğününü anlattıktan sonra... .

Tarihi öğrenmek için olmasa da hissetmek için roman, hikaye ve şiir okumak gerek. İnsanların ne hissettiğini anlamak için roman, hikaye ve şiir okumak gerek. Birbirimizi anlamak için roman, hikaye ve şiir okumak gerek. Hülasa, okumak gerek. .

Sevgiyle. . .

Mustafa Kutlu’nun Tarla Kuşunun Sesi kitabı.

#mustafakutlu #tarlakuşununsesi #hikaye #modernhikaye #çanakkale #çanakkalesavaşı #neokuyorum #öykü #okumaközgürlüktür #okuma #okumaköşesi #okumak #okumakayrıcalıktır #kitapsözleri #kitapönerisi #kitapalıntıları #kitap

“Şeb-i yeldâyı müneccimle muvakkıt ne bilir

“Şeb-i yeldâyı müneccimle muvakkıt ne bilir /
Mübtelâ-i gama sor kim geceler kaç sâ'at.” S. .

Fakülte yıllarında büyük bir şevkle ezberlediğim nadide beyitlerden bir tanesidir bu beyit. Bosnalı Sabit’e aittir. Özetle, en uzun geceyi vakti ayarlayanlara, yıldız ilmiyle uğraşanlara sorma, onlar ne bilir? Gecelerin kaç saat olduğunu gam çekene, keder sahibi olana sor, der. Bu söz kendini binlerce kez ispatlamış bir sözdür. Derdin, kederin vakti gece vaktidir. İnsanı sarar sarmalar da gün ışıyana kadar bırakmaz. .

Fotoğrafı 2 sene öncesine ait. Urfa Balıklıgöl. Akşam ziyaret etmenizi öneririm. .

#sabit #divanedebiyatı #klasiktürkedebiyatı #şiir #divanşiiri #türkşiiri #şiirsokakta #siirsokakta #siirdünyası #şiirce #urfa #şanlıurfa #balıklıgöl

Bizim derslerde destanlar, efsaneler, mitler, Diva

Bizim derslerde destanlar, efsaneler, mitler, Divan edebiyatı gibi bazı konuları işlerken eski inanışlar, Şamanizm, Göktanrı inancı, İslâm dini ve tasavvufa da giriyoruz. Çocukların kafasını çok da karıştırmadan inanışlar ve edebiyat arasında bağlantı kurmaya çalışıyoruz. Ancak derslerin bazı bölümleri ister istemez din kültürü dersine dönebiliyor. Bugün de destanlardan bahsederken bir öğrencinin sorusuyla mevzu Allah’a inanmaya ve dinlere geldi. .

Bir iki öğrenciye sabırla sorusunun cevabını verince doğal olarak soruların ardı arkası kesilmedi. Kimi Allah’ın nasıl tek varlık olduğunu anlayamadığını kimi madem cennet veya cehenneme gidecekse yaşamanın ne anlamı olduğunu kimi de Allah’ın insanı neden yarattığını sordu. Soruların genelde “inanma” kavramı üzerine olmasına önce şaşırdım sonra bunun doğal olduğuna kanaat getirdim. Biz, bu çocuklara yıllarca din kültürü derslerinde şekli bilgileri, bütün Arapça terimleri öğretmeye çalıştık ama temel konuların hiç üzerinde hiç durmadık. .

Çocukların sorularına bilgim yettiğince cevap vermeye çalıştım ancak genel olarak bu konularda başvuracakları yegane kaynağın Kur’an-ı Kerim olduğunu ısrarla vurguladım. .

Z kuşağına bir bilgiyi anlatmaktan ziyade ona nasıl ulaşması gerektiğini öğretmeyi daha değerli buluyorum. Bu gençler, dini televizyon programlarına çıkan hocalardan öğrenmek yerine Kur’an’dan öğrenmeye çalıştıklarında zaten kafalarındaki birçok soruya cevap bulacak ayrıca sorgulama yetenekleri gelişecek ve din istismarcılarına kendilerini teslim etmeyeceklerdir. .

Sevgiyle... . .

Fotoğraf 2018’e ait. 😊

#allah #iman #inanma #islam #dinkültürüveahlakbilgisi #edebiyat #destan #şamanizm #göktanrı #efsane

“— Çiviler ağzına batmaz mı senin?” R.H.

“— Çiviler ağzına batmaz mı senin?” R.H.K. .

Yazarları hangi cümleleri ile tanımlıyorsun veya hatırlıyorsun diye sorsalar Refik Halid için şüphesiz bu cümleyi söylerdim. “Gurbet Hikayeleri” kitabında yer edinen “Eskici” hikayesinde gurbette yaşayan iki Türk’ün karşılaşma, kucaklaşma, hasret giderme cümlesi bu. Arabistan’ın o kavurucu sıcağına, halasının yanına göçen Hasan’ın vatanından, dilinden ayrılma hikayesi. Benim için Refik Halid’i ve tüm kitaplarını özetleyecek bir hikaye. .

Geçenlerde sevdiğim bir ağabeyimle yazma ve yazarlık üzerine konuşurken dil konusu üzerinde epeyce bir durduk. Bana ısrarla Refik Halid Karay’ın Sürgün romanını önerdi. Ben de onun tavsiyesi üzerine bu kitabı aldım ve zamanı geldiğinde tezgaha indirdim. Bu romanı okurken bazı yazarları neden mutlaka herkesin okuması gerektiğini bir kez daha anladım. Zira Türkçeyi tüm canlılığı ve kıvraklığı ile kullanma konusunda tam bir ustalık eseri sayabiliriz. .

Refik Halid, 1880’lerin sonuna doğru doğuyor ve 1960’larda hayatını kaybediyor. Yaşamı çalkantılarla, sürgünlerle geçmiş bir yazar. Özellikle Milli Mücadele’ye muhalif olması sebebiyle ömrünün bir kısmını yurdun farklı yerlerinde önemli bir kısmını da Beyrut ve Halep’te sürgün hayatı yaşayarak geçiriyor. İşte Refik Halid’i esas besleyen ise bu sürgün yılları. Buradaki yaşantıyı tüm gerçekliğiyle gözlemleyen ve eserine aktaran yazar ayrıca memleket özlemini de roman ve hikayelerine buram buram beziyor. .

Sürgün romanında Yüzbaşı Emeklisi Hilmi Efendi’nin “aslında hiçbir suçu yokken” Beyrut’a sürgüne gönderilmesini, sürgünde çektiği sıkıntıları, memleket özlemini, memleketin o dönemki durumunu, Beyrut’u, buraya sürgüne gelen diğer Türkleri okuyorsunuz. Onun gurbette verdiği mücadeleye yakinen şahitlik ediyor ve siz de Beyrut sokaklarında dolaşmaya başlıyorsunuz. Mutlaka okumanızı isterim. .

Büyük yazarların büyük bedel ödemeleri tesadüf olmasa gerek. .

Sevgiyle... .

#roman #kitap #kitapokumak #kitapokumakgüzeldir #okumaközgürlüktür #okumakgüzeldir #refikhalitkaray #refikhalidkaray #gurbethikayeleri #memlekethikayeleri #sürgün #türkedebiyatı #türkdiliveedebiyatı #öğretmen #okudumbitti #kitapkurdu #kitapsözleri

“Dalgalandığın yerde ne korku, ne keder... /

“Dalgalandığın yerde ne korku, ne keder... /
Gölgende bana da, bana da yer ver. /
Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar: /
Yurda ay yıldızının ışığı yeter. “ A.N.A. .

İnsanı diğer insanlarla bir arada tutan pek çok şey vardır. Bunların başında şüphesiz bayrak gelir. Aynı bayrağın gölgesinde yaşamak; aynı tarihe sahip olmanın, aynı dili konuşmanın ve aynı ülküye inanmanın hem sebebi hem de sonucudur. Bu, millet olmayı başarabilmiş hemen her topluluk için böyledir. .

Biz, bayrağı bayrak yapan yegane şeyin kan olduğu ritüeli ile büyüdük. Bizim için ay yıldız canımızdan daha öte, daha değerliydi. Onun uğrunda can vermeyi hem bu dünyada hem ahirette insanın ulaşabileceği en yüksek mertebeye sahip olmakla tanımladık. Onun al rengine baktığımızda atamız Oğuz’dan Sultan Alpaslan’a, Fatih’ten bugüne can veren şehitlerimizi gördük ve onlara sımsıkı sarıldık. .

Biz, bayrağımıza baktığımızda kırk çerisi ile Çin sarayını basan Kür-Şad’ı, İstanbul’un surlarına sancağımızı diken Ulubatlı Hasan’ı, koca bir topu kucaklayıp savaşın seyrini değiştiren Seyit Onbaşı’yı gördük. Biz bayrağı için gözünü kırpmadan canını veren Fethi Sekin’i, Ömer Halisdemir’i gördük. .

Bayrak sevgisi bunca olan bir milletin sınavı elbette bayrak ile olacak. Bayrağımız onursuz ellerde kirlenecek bir bayrak değildir. Bu uğurda her birimiz canımızı vermeye razıyız. .

Bu kansızlara en güzel cevap gelişerek, okuyarak, çalışarak verilir. Şimdi her zamankinden daha çok çalışmalı, daha çok yorulmalı ve daha çok tanımalıyız. Hem kendimizi hem onları. .

Sevgilerle ... .

#bayrak #türkbayrağı #ayyıldız #hilal #bayrakaşkı #vatan #kürşad #fatihsultanmehmet #ulubatlıhasan #ömerhalisdemir #fethisekin #yunanistan #turkey🇹🇷

Az daha yükle Kaan\'ı takip et

Beni Instagram’da Takip Edin

Kategoriler

Biliyorum
İzliyorum
Okuyorum
Yaşıyorum
Yorumluyorum

Kişiye Özel Mühür

Son yorumlar

türkiye'de "edebiyat" mezunu olmak 284
Sedanur Pınarbaşı, my dream is to be a writer, my dream is to be a writer, Edebiyatzede, Melisa, Enes Akçe [...]
"-ki" ekinin ve "ki" bağlacının yazımı 188
Beşiktaşlı, Hüdayi Akbiş, Erkan Aksu, Abdullah Kalkan, Abdul, Abdul [...]
nitel ve nicel nedir, nitel ve nicel anlamlı sözcükler 76
mehmet efe, Masal SARAÇOĞLU, kerem can, kerem can, Lola, GÖKHAN [...]
dua edin, isteyin, hayatınıza can verin 7
H, Aziz Mahmut GÜÇLÜ, kerem akyol, Yakup Buğra, İdris Cin, Çilekli Süt [...]
"-de/-da" eki ve "de/da" bağlacının yazımı 215
saecaaa, Gamze, özge, Emin, anonimsu, 123123 [...]

Yeni yazıdan önce sen haberdar ol!

Aşağıya bilgilerini bırakırsan yeni yazımı yayımladığım an seni haberdar ederim!

Bana "sadece kaanfakili.com'un" e-posta göndermesine izin veriyorum

Harika! Artık takiptesin.

Bir hata var

E-posta adresini benim dışımda kimse bilmeyecek, emin olabilirsin.

Twitter Instagram Youtube Linkedin

Bu site SoloPine.com teması ile düzenlendi. En tepeye çık