Bugün düzenli olarak takip ettiğim blogları okurken bizim Suskun‘un günlüğünde “Çocukken Kavrayamadığımız Şeyler” adında güzel bir yazı ile karşılaştım. Yazıyı sonladığımda dudaklarımda bir tebessüm olduğunu fark ettim. Meğer hepimizin çocukluğunda kavrayamadığı birçok şey varmış ve bunlardan bazıları da ortak kavrayamadığımız şeylerdenmiş. Ben de bu yazımda çocukluğumda kavrayamadığım şeylerden bahsetmek istiyorum. Tavşan dağa küsmüş, dağın haberi olmamış misali bir mum uydurdum kendi kendime. 🙂 Suskun‘un yazısını mim olarak aldım kabul ettim, aldım kabul ettim, aldım kabul ettim. 🙂 Ben de birkaç kişiyi mimlemek istiyorum. Canları isterse yazar, memnun oluruz. Hem ne ilginç çocukluklar varmış onları öğreniriz 🙂
Çocukluk bambaşka bir şeydir. Küçük dünyamızda yeni yeni gördüğümüz, duyduğumuz, hissettiğimiz şeyleri tanımlamaya çalışırız. Çoğunda yanlış tanımlamalarda bulunsak da yine de anlamlandırmaya çalışıyoruz her şeyi. Onun için değil midir ki her söylenen şeye defalarca “ne?”, “ne?” dememiz? Ya da bir elin her parmağını tek tek tutup, her birine “bu ne?”, “bu ne?”, “bu ne?” diye sormamız… Çocukluk gerçekten bambaşka bir şey…
Çocukken kavrayamadığım şeylerin başında “para kazanmak” ifadesi vardı. Küçükken babam işe gittiği zaman anneme, “Babam nereye gitti?” diye sorduğumda, bana en basite indirgeyebileceği kadar indirgeyerek “para kazanmaya” derdi. İşte ben de bu “para kazanmak” ifadesini “kazmak” kelimesi ile biraz harmanlayınca aklıma paranın kazarak kazanılacağını düşünürdüm. E neticede ikisinin de kökünde “kaz” sesi var değil mi? 🙂
Bir diğer kavrayamadığım şey ise aynı bu Suskun‘un Iğdırlı arkadaşı gibi dünyanın yuvarlaklığı meselesinin bir varyantıydı. Dünyanın şeklinin aynı haritadaki gibi olduğunu düşünürdüm hep. Ve haritada en doğuya gittiğim zaman tam sınır noktasından sonra aşağı düşeceğimi düşünürdüm. 🙂
Kavrayamadığım şeylerden bir tanesi de magmaydı. Dünyanın yüzeyinin değil de dünyanın ortasının uzay olduğunu düşünüdüm. Yeri kazdığımız zaman uzaya bir boşluk açılacağını uzunca bir süre düşündüm durdum ben. 🙂
Aklıma daha başka çocukken kavrayamadığım şey gelirse onları da yazacağım merak etmeyin. Zira bir anda gelmiyor, biraz çocukluk fotoğraflarıma bakmam gerekiyor…
Benim çocukken kavrayamadığı şeyleri yazmasını istediğim kişiler: Nahnu, Yakuter, Erkan, Devletşah ve Recep.
Merhaba, yazılarımı beğendiysen Instagram hesabımı takip ederek daha güncel paylaşımlarıma bakabilirsin. Kendinden bir şeyler bulacağına eminim.
5 Yorumlar
Hocam kusura bakma ama ben mim yazamıyorum ya. Umarım anlayışla karşılarsın.
[…] bir mim gibi kabul ederek blogunda çocukken kavrayamadığı şeylere dair bir yazı kaleme almış. Eğer kabul ederlerse carpediems, uyuyang, pardus007, heartsmagic ve ferhatonair’in de bu […]
Yazıyı güncelledim ve birkaç arkadaştan daha yazmasını rica ettim. İlgi ve alakanız ve en önemlisi paylaşımınız için çok teşekkür ederim. Bilseydim kavrayamadığım şeyleri daha uzun yazardım. 🙂 Siz de az değilmişsiniz yani.
Küçükken herkes öyledir, aklıma gelirse daha ekleyeceğim zaten. 🙂 Rica ederim bu arada.
Ben bu yaşımda bu mim olayını kavrayamadım 🙂