Her okuduğum kitabın ardından, bu kitabı günlüğümde mutlaka yazmalıyım ve herkesin tanımasını sağlamalıyım diyorum. Ancak ağır aksak giden hayatın bile temposuna ayak uyduramayan ben maalesef bu düşüncemden de elime yeni bir kitap alınca vazgeçiyorum. Okurlarımla paylaşmak istediğim o kadar kitap var ki… Şimdi ise iki üç ay evvel okuduğum bir kitabı sizlerle paylaşmak istiyorum. Aslında paylaşmak istediğim kitap değil de, kitabın bilgileri. 🙂
Doğu kültürünü geride bıraktığımızdan mı yoksa Tanzimat’tan bu yana Batı kültürü ile o kadar fazlaca haşir neşir olduğumuzdan mı bilemiyorum ama adı Doğu’ya ait olan bir yazar duysak oradan hemen ağır aksak adımlarla, etrafımıza, hattâ kendimize bile çaktırmadan kaçıyoruz. Bizde bir İngiliz, Amerikan, Fransız ve Rus edebiyatıdır almış başını gidiyor. Eski Türk Edebiyatına meraklı olanlarımızın aklına ise Doğulu şairleri okumaktan başka bir şey gerekmiyor. Ben ise bugün siz Lübnanlı bir yazarın, Lübnanlı, Batılı bir yazarın kitabından bahsedeceğim. Amin Maaoluf’un Doğu’nun Limanları kitabı.
Yazarın bende üç dört kitabının olmasına rağmen önce Doğu’nun Limanlarını okumaya başladım. Sanıyorum ki bana önce bu kitabı seçtiren şey kitabın ince olmasıdır. Evet evet yanlış duymadınız. Oldum olası ince kitaplar gözüme çok daha tatlı, sevimli gelmiştir.
Osmanlı Devleti’nin zayıflamaya başladığı dönemler Avrupalıların Doğu’ya sıçramak için, yayılmak için kullandıkları bir limandı bu. “Doğu’nun Limanları” anlam olarak Doğu’nun Merdivenlerini karşılamaktadır. Bu da Fransızların taktığı bir isimdir. Yani romanda bolca Fransızları duyacaksınız ve hattâ romanın bir kısmı Fransa’da geçecek.
Roman Fransa’ya okumaya giden bir Beyrutlu genç İsyan’ın başından geçenleri konu ediniyor. Fransa’da bir kadına aşık oluyor ve o kadınla evleniyor. İşte roman baştan sona bunu anlatıyor.
Bir tarihçi kimliği ile karşımıza çıkan Amin Maalouf yer yer araştırmacı kimliğini konuştursa da bol bol aşkı işliyor romanında. Ve belki de aşkı isteyen için aşkı anlatıyor, tarihi isteyen için ise tarihi anlatıyor. Siz ne istiyorsanız onu buluyorsunuz kitaptan.
Bir savaş meydanında kıvranan bir evli çifti anlatıyor yazar. Evli çifti ayıran bir savaş ve onların birbirine kavuşma mücadelesini anlatıyor. İsyan’ın başından geçen trajikomik bir hadise. En basit sebeplerden uzun yıllar çekilen hasretlik…
Belki de kitabın beni en çok etkileyen yönü yazarın üslûbuydu. Semerkant romanına oranla daha akıcı bir dil kullanmış. Sanki bir günlük okuyor gibi okuyorsunuz romanı. Zaten romanın başlangıcında Paris’teki direnişçilerin isimlerinin verildiği sokakları gezen İsyan, bir yazarla karşılaşıyor ve yazara kendi hayatını anlatmaya başlıyor. İşte bu anlatım romana günlük üslubu kazandırıyor ve romanın daha akıcı olmasını sağlıyor.
Hacim olarak biraz ufak olsa da içerik olarak sizde enfes duygular uyandıran bir kitap. Bence gecikmeden alın, okuyun veya hediye edin. Zira okunacak romanlar listesinin en tepesine yerleştirilecek bir kitap.
Merhaba, yazılarımı beğendiysen Instagram hesabımı takip ederek daha güncel paylaşımlarıma bakabilirsin. Kendinden bir şeyler bulacağına eminim.
7 Yorumlar
Derhal okunacaklar listeme not ettim hocam, teşekkürler.
Bide şu header’deki çimlerin üzerinde uzanmıyormuydun sen?, neden kalktın ki? 🙂
Okuyun okuyun, teşekkür ederim.
Vallahi uzan uzan belim ağrıdı, ondan kaldırdım. 🙂 Allah izin verirse yakında arayüzde biraz değişiklik yapacağım.
Amin Maalouf’un okuduğum tüm kitapları güzeldi. Bu kitabı da güzel bir kitap gerçekten. Genelde romanlarının sonu biraz garip bitiyor sanki ya da beklenmedik diyeyim. Ben okurken öyle hissetmiştim:)
kitaplığımda hazır, okunmayı bekleyenler arasında olan bir kitap sizde çok güzel anlatmışsınız 🙂 elimdeki biter bitmez buna başlayacağım
deniz,evet sonu biraz bitse de, tamamlamayı okuyucuya bıraktığından biraz da güzellik ve gizem katıyor. 🙂
esra, bence kitap pek rafta durmasın. İnce olduğundan diğer kitaplar arasında kaybolabiliyor. 🙂 Okumayı unutabilirsiniz.
Kitabı yaklaşık iki yıl önce çok sevdiğim bir öğretmenimin tavsiyesiyle okumuştum.O zamanlar çok hoşuma gitmemişti.Hatta sonuna bile varamadan kitabı bırakmıştım.Ama siz bu şekilde anlatınca ,kitabı okuyasım geldi.Mutlaka tekrar okuyacağım…..
kesinlikle katılıyorum okunması gereken bir kitap kütüphanede görünce hemen almıştım ve bugün yorumladım.Diğer arkadaşlarında okumasını isterim.Başta sıkılacağım sandım ama çok çok güzel bir anlatımla karşılaştım tabi zevkler değişir birşey diyemem ama ben çok da duygusal buldum kitabı ve akıcı …